Bu bölümde ekonomi ve finansla ilgili konuları gerçek hayattan diyaloglar üzerinden sizlere anlatıyorum. Bu diyaloglar bazen bir bankacıyla bir üretici arasında geçiyor. Bazen de bir finansçıyla bir yatırımcı arasında. İlk diyalog serimiz firmaların finansal risklerini yönetmeleri üzerine. Bu seride kur riski, alacak riski, vade riski, yüksek kaldıraç riski, tek banka riski gibi risklerden ve bu risklerden korunmak için alınması gereken önlemlerden bahsediyoruz. Serinin ilk diyaloğu; “kur riski ve bu riskin yönetimi” Başlıyoruz!
S – Merhaba Günseli Hanım,
G – Hoş geldiniz Selim Bey, nasıl yardımcı olabilirim?
S – Malum bu aralar ekonomik durumlar biraz karışık, işlerimiz bir var bir yok. Alacaklarımızı tahsilatta zorlanıyoruz, vadeler deseniz uzadıkça uzadı. Doların hareketlerini söylemiyorum bile, biliyorsunuz biz ithalat – ihracat da yapıyoruz. Bu yüzden kur hareketleri de bizi çok etkiliyor. Bizim finanasal durumun bir üzerinden geçsek beraber.
G – Memnuniyetle Selim Bey. Çok iyi etmişsiniz bu konuyla ilgili bize gelmekle. Şirketlerin finansal risklerinin yönetimi faaliyetlerin sağlıklı devam ettirilmesi için çok önemli. İşleri iyi olup finansal konularda eksik bilgye sahip oldukları için batan birçok firma var. Sizinle bu risklerin üzerinden tek tek geçelim.
S – Çok teşekkür ederim. Çok memnun olurum.
1) Kur Riski:
G – İthalat yapıyoruz demiştiniz. Bilançonuza baktığımda yurtdışı alışlar olduğunu görüyorum ve gördüğüm kadarıyla ihracatınız yok.
S – Evet biliyorsunuz beyaz eşya işi yapıyoruz. Mallarımız ithal ve satışlarımızı iç pazara yapıyoruz. İthalatımızda da ortalama vademiz 90 gün kadar.
G – Maalesef bu yapı kur riski yaratıyor. Dolardaki her yükseliş sizin maliyetlerinizi arttırıyor. Örnek vereyim; diyelim ki 90 gün vadeli bir ithalatınızı bugün yaptınız ve dolar kuru 6 TL. 50 bin dolarlık (300bin TL) bir mal aldınız ve bunu %10 kar marjıyla iç piyasada yani 330 bin TL’den sattınız. İthalat ödemesini 3 ay sonra yapacağınız için sizin asıl maliyetinizi belirleyecek olan şey şu andaki değil 3 ay sonraki dolar kuru olacak.
S – Yani ben %10 marjla sattığımı sanıyorum ama vadedeki kura göre durum böyle olmayabilir. Öyle mi?
G – Aynen öyle. Vadede diyelim ki kur 6.4 TL oldu. Bu durumda sizin yapacağınız ithalat ödemesi 320 bin TL olacak. (6.4*50 bin) Dolayısıyla brüt karınız 10 bin TL olacak.
S – Ooo. Kira, personel maliyetlerini falan da işin içine katarsak ben bu işten zarar etmiş oluyorum.
G – Maalesef. Bildiğiniz gibi ülkemizde zaman zaman kurda ani yükselmeler olabiliyor. Eğer siz bu şekilde kur riskine açık olarak faaliyetlerinizi sürdürürseniz günün birinde mutlaka yakalanırsınız.
S – Peki ne yapmalıyım? Var mı bunun bir çözümü?
G – Neyse ki birkaç çözüm yolumuz var.
a) Eğer şu anda kenarda paranız varsa, bununla dolar alın. Vade geldiğinde direkt bu parayla ithalat ödemenizi yaparsınız.
b) Paranız yoksa size TL kredi verebiliriz 3 ay vadeli. Bununla şu anda dolar alırız, onu da 3 ay vadeli dolar mevduatı yaparız. Vade geldiğinde getireceğiniz TL’yle – ki muhtemelen aldığınız ürünleri satmış olursunuz oradan gelen para olabilir bu – kredinizi kapatırsınız. Vadelide olan dolarınızla da ithalat ödemenizi yaparsınız.
c) Üçüncüsü de sizi kur hareketlerine karşı koruyan forward, opsiyon gibi türev ürünleri kullanabilirsiniz. Forwardda şimdien bir kur belirleriz, bu kurdan 50 bin doları 90 gün sonra alacağınıza ilişkin bir sözleşme yaparız. Vade geldiğinde kur çok yükselse de biz en baştan belirlediğimiz kurdan işlemi gerçekleştiririz. Opsiyon biraz daha farklı onu da işlemi yapmaya geldiğiniz zaman anlatırım.
S – Çok teşekkür ederim. İlk ithalat işlemimde bu dediklerinizden birini uygulayacağım. Valla uykularım kaçıyordu dolar yükselecek diye. Hiç olmazsa artık geceleri rahat uyurum.
Bu seriye ait diğer diyalog yazıları;
İlk yorum yapan siz olun