Tahvil konusunda; kupon, iskontolu, primli tahvil, sabit – değişken kupon ödemesi, kirli – temiz fiyat gibi temel konularda “Yatırım Danışmanı Kerim Bey”, İpek Hanım’ı aydınlatıyor. (6)
K – İpek Hanım aslında ana mantık olarak tahvil konusu tamam ama yine de üstünden geçmemiz gereken birkaç ufak husus var. Tahvil konusu aslında çok daha derin ama size o detayda bilgiye gerek yok.
İ – Evet evet, zaten kafam çabuk karışıyor. Bir an önce onları da anlat da yeni ürünlere geçelim.
K – Hemen o zaman kuponla başlayalım. Bazı tahvillerde devlet belli periyotlarda tahvili elinde bulunduran kişiye ara ödemeler yapar. İşte bu ödemelere kupon diyoruz. Mesela iki yıl vadeli bir tahvili ihraç edildi ve yılda %9 kupon ödemeli. O zaman bu tahvile ilişkin devlet ilk yılın sonunda 9 TL ikinci yılın sonunda da 109 TL ödeme yapıyor.
İ – Bir dakika şöyle oldu galiba, doğrumu anladım kontrol et lütfen. Kupon tutarı nominal üzerinden yani bizdeki 100 TL üzerinden hesaplanıyor, onun için 9 TL oldu. Bir de vadede alacağım 109 TL’nin 100 TL’si nominal 9 TL’si de kupon.
K – Bravo İpek Hanım aynen öyle.
İ – Daha önce bizim ilk örnekte bir de faiz (getiri) oranı kullanmıştık iskonto etmek için ona n’oldu.
K – Hah işte burası çok önemli. O oranla şimdiki kupon oranını karıştırmayın. Kupon devletin size yapacağı ödemeleri belirliyor, piyasa hareketlerinden ve fiyatlamadan tamamen bağımsız. O bahsettiğiniz faiz(getiri)oranıysa bizim asıl hesaplama yapmak için kullandığımız oran.
İ – O zaman kupon olması, kuponsuza göre faiz oranını değil en başta tahvili alırken ödediğim fiyatı etkileyecek.
K – Aynen öyle. Aynı faiz oranıyla iskonto edilen yani getiri oranları aynı olan biri kuponlu biri kuponsuz iki tahvilden kuponlu olanın satış fiyatı diğerine göre ödenecek kuponların bugünkü değeri kadar fazla olacak.
İ – Off ne karışık cümle kurdun. Tamam anladığım kadarıyla kalsın, daha anlatırsan iyice karışacak kafam.
K – Peki. Buradan hemen primli – iskontolu ayrımına geleyim. Zaten bağlantılı. Eğer satış fiyatı nominal olan 100 TL’nin altındaysa biz o tahvile iskontolu, satış fiyatı 100 TL’nin üstündeyse ona da primly diyoruz. Peki size bir soru, ne olursa mesela iki sene sonra 100 TL alacağım bir tahvile bugün 100 TL’nin üstünde vermeye razı olurum? Yani ne zaman tahvil primli olur?
İ – Hımm, aralarda devlet bana ödeme yapıyordu ya, neydi onun adı?
K – Kupon.
İ – Hah kupon, o ödemeler çok yüksek olursa şimdi 2 sene sonra alacağım 100 TL’den daha fazla ödemeyi kabul edebilirim.
K – Bravo İpek Hanım, doğru cevap. Orada önemli nokta şu eğer kupon ödemeleri tahvil ihraç edilirkenki faiz oranının üstündeyse tahvil primli, altındaysa iskontolu olacak. Eğer kupon oranı ve iskonto ettiğimiz faiz oranı eşitse…
İ – Dur ben söyleyeyim tahvilin satış değeri 100 TL olacak o zaman.
K – Aynen öyle. Aslında kirli – temiz fiyat da anlatacaktım size ama iyice karışacak konu sadece değişken ve sabit kupon ödemeli anlatayım bu konuyu kapatalım.
İ – İsabet olur J
K – Bizim az önce verdiğimiz örnekteki gibi kupon oranları en baştan belliyse buna sabit kupon ödemeli tahvil diyoruz. Ama bir şeye endeksliyse ona değişken kupon ödemeli diyoruz. Bunun en tipik örneği enflasyona endeksli tahviller. Kupon ödemesi yapılmadan önceki yıllık enflasyona neyse o kadar kupon ödemesi yapar bu tahviller, böylece yatırımcıyı enflasyondaki yükselişe karşı korumuş olur. Bir de şimdi TLREF diye yerli bir referans faizimiz çıktı ona endeksli olabilir. TLREF konusunu da bilahare anlatırım.
İ – Ben referans olarak bir tek LIBOR’u biliyordum.
K – Hah işte o LIBOR 2021’de kalkacak yerine her ülkenin kendi referans faizi gelecek, ama dediğim gibi bu konuyu sonra yine detaylıca konuşuruz.
İ – Anlaştık, ağzınıza sağlık. Bence bu seferlik bu kadar yeter, benim de işlerim var gitmem lazım. Bir dahaki gelişimde diğer yatırım ürünlerini konuşuruz.
K – Hayhay, memnuniyetle. Yine bekleriz J
Bu seriye ait diğer diyalog yazıları;
Tek nefeste okudum, tebrikler Emrah Hocam.
5. Diyaloğu okuduktan sonra devamı nerede diye aradım sayfayı.
Merakla bekliyoruz. Emeğinize sağlık.