Bankacı Günseli Hanım ve şirket sahibi Selim Bey’in diyaloglarından devam;
2) Alacak Riski,
G – Selim Bey, kur riski tarafını halletiysek biraz da alacak riski konusundan konuşalım isterseniz.
S – Nasıl yani? Tam anlayamadım?
G – Yani şöyle. Siz yurtiçinde özellikle firmalara mal satıyorsunuz ya. Bu satışlarınızdan bazılarını ileri bir vadede almak üzere anlaşıyorsunuz. İşte bu alacaklarınızı tahsil edememe riskinizden bahsediyorum.
S – Ha evet. O bizim için kritik bir konu. Çünkü bizim satışlarımızın önemli bir kısmı vadeli. Bazıları açık hesap, bazılarında da çek alıyoruz. Normal zamanlarda çok büyük sıkıntı olmuyor ama ekonomi biraz sallanınca bizim alacak tahsil sürelerimiz de uzuyor. Bazen hiç tahsil edemiyoruz. Buna bir çözüm üretirsek çok iyi olur.
G – Hemen bakalım, zaten bilançonuzda da “alıcılar” kalemindeki bakiyenizin yüksek olduğunu görüyorum. Bunun için size birkaç öneride bulunacağım;
a) Veresiye satış yaptığınız ya da alacaklı olduğunuz müşterilerinizin piyasa istihbaratını çok iyi yapın. Mutlaka sorun soruşturun, ilk defa çalışıyorsanız daha önce bu şekilde çalışmış birilerini bulup onlara sorun.
b) Alacak sigortası diye bir ürün var. Tam size göre. Bu ürünü de kullanabilirsiniz. Coface gibi uluslararası kurumlardan da sigorta yaptırabilirsiniz, ya da ülkemizdeki factoring – sigorta şirketleri de bu hizmeti sağlıyorlar. Siz belirli bir prim ödüyorsunuz, vade geldiğinde alacaklı olduğunuz şirket borcunu ödemezse sigorta şirketi ödemeyi yapıyor.
c) Üçüncü ve son tavsiyem de finansın hemen her alanında çok faydasını göreceğiniz bir metod olan risk çeşitlendirmesi. Eğer alacaklarınızın önemli bir kısmı aynı firmadan olursa ve o firma zora girip borçlarını ödemezse sizi de zor durumda bırakır. Ama alacaklı olduğunuz firma sayısını arttırırsanız yani yumurtaları farklı sepetlere koyarsanız o firma zora girse bile diğer firmalardan alacaklarınızı tahsil edeceğiniz için işinize devam edebilirsiniz.
Bu risk çeşitlendirmesinin bir ileri boyutu ihracat yapmaktır. İhracat yaparak ülke riskini de çeşitlendirmiş oluyorsunuz. Mesela Türkiye’de işler iyi gitmezse mal verdiğiniz firmaların birçoğundan alacaklarınızı tahsil edemeyebilirsiniz. Ama ihracat yaparsanız en azından yurtdışında işler iyiyse kendinizi döndürebilirsiniz. Ayrıca Türkiye’nin krize girdiği dönemlerde firmaların işleri bozulmakla birlikte dolar kuru da ciddi şekilde yükselir. Eğer ihracat yapar durumda olursanız sizin mallarınız dolar cinsinden ucuzlar ve kriz zamanlarında yurtdışına daha fazla mal satıp o dönemi sağlıklı bir şekilde atlatabilirsiniz.
S – İstihbaratımızı kendimizce yapıyoruz ama alacak sigortası diye bir şey olduğunu bilmiyordum. Bu çok iyi oldu. Ayrıca ihracatı biz hep yüksek kar amaçlı düşünürdük ama önemli bir risk yönetimi fonksiyonu da varmış. Çok teşekkür ederim, çok faydalı oldu bu yorumlarınız.
Devamı gelecek…
Bu seriye ait diğer diyalog yazıları;
İlk yorum yapan siz olun